1923'ten 1960'lara
Türk sporunun ilk teşkilatı olan Türk İdman Cemiyetleri İttifakı'nın kurulmasının ardından Yusuf Ziya Öniş başkanlığında ilk Türk Futbol Federasyonu 1923 yılında Şehzadebaşı'ndaki Letafet Apartmanı salonunda yapılan toplantıda 'Futbol Hey'et-i Müttehidesi' adıyla kurulmuştur. Ardından FIFA'ya başvurulmuş ve Türkiye 21 Mayıs 1923 tarihinde FIFA'nın 26. üyesi olmuştur. FIFA üyeliğinin ardından 1923 yılında Türk Millî Takımı Ali Sami Yen'in teknik direktörlüğünde çıktığı ilk resmi maçında aynı sene Romanya ile İstanbul'da Taksim Stadı'nda karşılaştı ve 2-2 berabere kaldı. Karşılaşmada 2 gol atan Zeki Rıza Sporel Türk Millî Takımı'nın ilk golünü atarak tarihe geçti. 1949 yılında Suriye'yi geçerek 1950 FIFA Dünya Kupası'na katılma hakkını elde etmesine rağmen finansal sorunlar yüzünden turnuvaya katılamadı. 17 Haziran 1951 tarihinde dönemin güçlü takımı, sonradan 1954 FIFA Dünya Kupası'nı kazanacak olan Federal Almanya'yı Berlin'deki Olimpiyat Stadı'nda 2-1 yenen Türk Milli Takımı Türk futbol tarihinin o dönemki en büyük zaferine imza attı. 1954 yılındaki Dünya Kupası elemelerinde İspanya ile eşleşen Ayyıldızlılar deplasmandaki maçı 4-1 kaybetti, kendi sahasında 1-0 kazandı. O zamanki statü gereği tarafsız sahada 3.bir maç oynandı ve 2-2 berabere bitti. Dönemin statüsünde uzatmalar ya da penaltılar değil para atışı yapılıyordu. Para atışı sonucunda Türk Milli Takımı İspanya'yı eleyerek tarihinde ilk defa Dünya Kupası'na katılmayı başardı. İsviçre'de düzenlenen kupada grup maçlarında Güney Kore'yi 7-0 yenerek tarihinin en farklı galibiyetlerinden birini alan milli takım, 3 sene önce mağlup ettiği Federal Almanya'ya grup karşılaşmasında 4-1, play-off maçında ise 7-2 yenilerek bir üst tura çıkma şansını kaybetti. 1955 yılında 1954 FIFA Dünya Kupası'na katılan kadronun çoğunun askerde bulunmasının katkısıyla Ordu Millî Futbol Takımı finalde İtalya'yı geçerek Dünya Şampiyonu oldu. 1956 senesinde bir önceki Dünya Kupası'nda final oynayan Macaristan'ı İstanbul'da 3-1 deviren millî takım tarihinin unutulmaz galibiyetlerinden birine imza attı.
1960'lardan 1980'lere
1962 yılında UEFA'ya üye olan milli takım; bu tarihten itibaren Avrupa Futbol Şampiyonası elemelerine de katılmaya başladı. 1960'lı ve 1970'li yıllardaki elemelerde orta sıralarda yer alan takım, 1980'lerde büyük bir çöküş yaşadı. Bazı elemelerde puan dahi alamayan milli takım tarihinin en farklı üç yenilgisinden ikisini bu dönemde 8-0'lık sonuçlarla İngiltere karşısında aldı.
1991'den 2002'ye
1991'de Akdeniz Oyunları'nda finale çıkan genç nesil Türk Futbol Tarihi'nde milat oldu. 1992 Avrupa Futbol Şampiyonası elemelerinde son, 1994 FIFA Dünya Kupası elemelerinde 5.torba olan milli takım, bu nesille birinci torbaya kadar yükseldi. Akdeniz Oyunları finalinde Türk Ümit Milli Futbol Takımı sonradan 2006 FIFA Dünya Kupası'nı kaldıran İtalya'ya elendi. Oyuncuları A millî takıma yükselen bu nesille Fatih Terim teknik direktörlüğünde takım Avrupa Futbol Şampiyonası elemelerinde İsviçre ve İsveç'i 2-1 yendi; İsveç'i saf dışı bırakarak 1996'da İngiltere'de düzenlenen Avrupa Futbol Şampiyonası'na katılmaya hak kazandı. Türk Milli Takımı turnuvada Hırvatistan, Danimarka ve Portekiz ile aynı grupta yer aldı. Hırvatistan'a son dakikalarda yediği golle yenilen milli takım Portekiz'e 1-0 ve Danimarka'ya 3-0 mağlup oldu. Turnuvada hiç gol atamayan ve hiç puan alamayan Türk Milli Takımı ilk kez katıldığı Avrupa Şampiyonası'ndan umduğunu bulamayarak döndü. 1998 FIFA Dünya Kupası elemelerinde grupta Hollanda ve Belçika'nın ardından üçüncü olan takım turnuvaya gitme şansını son maçlarda kaybetti. Mustafa Denizli yönetiminde Euro 2000 elemelerinde Almanya'nın ardından grup ikincisi olarak play-off maçlarına kaldı. Play-offlarda İrlanda'nı 1-1 ve 0-0'lık sonuçlarla eleyerek Belçika ve Hollanda'nın ortaklaşa düzenlediği 2000 Avrupa Futbol Şampiyonası'na katılmaya hak kazandı. Türk Milli Takımı B Grubu'nda İsveç, İtalya, Belçika ile eşleşti. İlk maçta İtalya'ya 2-1 kaybeden milliler Avrupa Şampiyonalarında ilk golünü attı, gruptaki ikinci maçında İsveç ile golsüz berabere kalarak ilk puanını aldı. Gruptan çıkan takımı belirleyecek son maçta ev sahibi Belçika'yı Hakan Şükür'ün attığı 2 golle devirerek Avrupa Şampiyonaları'nda ilk galibiyetini alan Türk Millî Takımı İtalya'nın ardından ikinci olmayı başardı ve futbolda tarihinde ilk defa bir uluslararası organizasyonda çeyrek finale yükseldi. Çeyrek finalde Portekiz ile eşleşen milliler rakibine 2-0'lık sonuçla yenildi ve 6. olarak turnuvaya veda etti.
Dünya üçüncüsü Türkiye
2002 FIFA Dünya Kupası elemelerinde hakan şükür ortasaha dan atığı gol unutulmaz olunduŞenol Güneş yönetiminde İsveç'in ardından ikinci olan milliler kupaya gitme hakkını da play-off'larda Avusturya'ya 1-0 ve 5-0'lık sonuçlarla üstünlük sağlayarak kazanan ay-yıldızlılar, tarihinin en büyük başarısını bu turnuvada elde etti. Temelini 1991 yılındaki Akdeniz Oyunları'nda ikinci olan futbolcuların oluşturduğu takım Brezilya, Kosta Rika ve Çin ile birlikte C Grubu'nda yer aldı. Grup maçlarını Kore'de oynayan Ayyıldızlılar ilk maçında Brezilya karşısında Hasan Şaş'ın attığı golle öne geçmesine rağmen karşılaşmayı 2-1 kaybetti. İkinci maçında da Kosta Rika ile 1-1 berabere kalan milliler, grubun son maçında Çin'i 3-0 yenerek gruptan ikinci olarak çıkmayı başardı. 2.Tur'da ev sahiplerinden biri olan Japonya'yı Ümit Davala'nın attığı golle 1-0 geçen ekip, çeyrek finalde turnuvada Fransa ve İsveç gibi takımları yenen Senegal ile eşleşti. Türk Milli Takımı karşılaşmayı İlhan Mansız'ın attığı altın golle 1-0 kazandı. Sonradan kupayı kazanacak olan, grupta karşılaştığı ve kaybettiği Brezilya'ya yarı finalde (1-0)kaybeden Türk Milli Takımı Güney Kore'yi 3-2 yenerek Dünya üçüncüsü oldu. Üçüncülük maçında Hakan Şükür maçın başlamasından 10.8 saniye sonra attığı golle Dünya Kupası tarihinin en hızlı golünü attı ve tarihe geçti. Kupanın ardından turnuvanın en iyi oyuncularının oluşturduğu all-star kadrosuna Rüştü Reçber, Alpay Özalan ve Hasan Şaş seçildi.
2002 FIFA Dünya Kupası Sonrası
2003 FIFA Konfederasyon Kupası'nda da Kolombiya'yı yenerek üçüncü olan Türk Millî Takımı 2004'te Dünya Kupası Sonrası Sendromu adı verilen bir duraklama dönemi yaşadı. 2004 Avrupa Futbol Şampiyonası'na katılma hakkını play-off maçlarında Letonya'ya 1-0 ve 2-2'lik sonuçlarla kaybetti. 2006 Dünya Kupası elemelerinde Yunanistan, Ukrayna ve Danimarka ile aynı grupta bulunan Ayyıldızlılar; Ersun Yanal yönetiminde fazla başarılı olamadı ve bu sonuçlar sonrasında Ersun Yanal yerine Fatih Terim getirildi. Fatih Terim yönetiminde Ukrayna'nın ardından grupta ikinci olmayı başaran Türk Milli Takımı play off maçlarında İsviçre ile eşleşti. Deplasmanda 2-0'u yenildiği İsviçre'yi rövanşta 4-2 yenmesine rağmen deplasman golü kuralıyla rakibine elendi. Maçtan sonra çıkan olaylar yüzünden FIFA Türkiye'ye resmi maçlarda geçerli olmak üzere 3 maç tarafsız sahada seyircisiz oynama cezası verdi.
2006 yılında Türk vatandaşlığına geçen ve Mehmet Aurelio adını alan Brezilya vatandaşı Marco Aurélio Brito dos Prazeres, teknik direktör Fatih Terim tarafından Lüksemburg ile oynanacak hazırlık maçı kadrosuna çağrılarak bir ilki gerçekleştirdi. 1980'lerin ikinci yarısından itibaren hızla artan bir şekilde milli takımda yer alan, Avrupa'da doğup büyümüş Türk kökenli futbolcuların aksine Aurelio, tamamen yabancı kökenli bir futbolcu olarak Türk vatandaşlığına geçmesinin hemen ertesinde milli takıma çağrılması tartışmalara sebep oldu.
2008 Avrupa Futbol Şampiyonası elemelerinde Yunanistan, Norveç, Bosna-Hersek, Macaristan , Moldova ve Malta ile aynı grupta bulunan Türk Milli Takımı grupta oynadığı ilk 3 maçın 3'ünüde kazanmayı başardı. Dördüncü maçına 25 Mart 2007 tarihinde Atina'da Yunanistan karşısına çıkan milliler maçın hemen başında yediği golle 1-0 mağlup duruma düşmesine rağmen Tuncay Şanlı, Gökhan Ünal, Tümer Metin ve Gökdeniz Karadeniz'in golleriyle karşılaşmayı 4-1 kazandı ve tarihinin en büyük başarılarından birine imza attı. Daha sonra ise 28 Mart Çarşamba günü oynadığı Norveç maçından 2-2 lik skorla ayrıldı. Bu karşılaşmada takımın her iki golünü de Hamit Altıntop attı. A-Millî takımının 3 maçlık seyircisiz oynama cezası bu maçla sona erdi. Bosna-Hersek ile olan bundan sonraki grup maçında ise Hakan Şükür ve Sabri Sarıoğlu ile iki kez öne geçmesine karşın Türkiye son dakikada yenen golle 3-2 mağlup oldu. 8 Eylül 2007 günü Malta maçında 2-2 berabere kalan Milli Takım beklenmeyen iki puan kaybı yaşadı. 12 Eylül 2007 günü ise Macaristan karşısında BJK İnönü Stadında oynanan maçta 3-0 lık net bir skorla galibiyet alındı. Ancak Avrupa'nın zayıf ekiplerinden Moldova karşısında 1-1 berabere kalıp hemen arkasındanda grup lideri Yunanistan'a 0-1 yenilerek grubunda üçüncü sıraya gerileyerek Euro 2008 işini zora soksada 17 Kasım 2007 gününde grup 2. Norveç'i deplasmanda 1-2 yenerek Euro 2008'e gitme şansını son maça taşıdı. 21 Kasım 2007 Çarşamba günü İstanbul Ali Sami Yen Stadyumu'nda oynanan Bosna Hersek maçını Türkiye, 1-0 kazanmış ve o gün 2008 Avrupa Futbol Şampiyonası finallerine katılmaya hak kazanmıştır...
Euro 2008
Semih Şentürk turnuvanın en golcü Türk futbolcusu, Hırvatistan maçında attığı golden sonra2008 Avrupa Futbol Şampiyonası öncesi elinde bir çok futbolcu olmasından dolayı kadro seçiminde büyük zorluklar yaşayan Fatih Terim önderliğindeki milli takım turnuvaya Portekiz'e 2-0 yenilerek başladı. Turnuvanın 2.maçında ev sahibi İsviçre ile karşılaşan milliler 1-0 yenik duruma düşmesine rağmen Semih Şentürk ve Arda Turan'nın golleriyle maçı 1-2 kazandı ve gruptan çıkma şansını son maça bıraktı. A Grubu'nun son maçında Çek Cumhuriyeti karşısında 2-0 mağlup duruma düşmesine rağmen maçın son 15 dakikasında Arda Turan'ın 1, Nihat Kahveci'nin 2 golüyle maçı 3-2 kazanarak tarihinde ikinci kez Avrupa Futbol Şampiyonası'nda çeyrek finale çıktı. Maçın son dakikasında kaleci Volkan Demirel'in kırmızı kart görmesi nedeniyle 10 kişi kalan Ayyıldızlılar'da, 3 oyuncu değiştirme hakkını kullanıldığı için Tuncay Şanlı kalede görev yapmıştır. Çeyrek Final'de Balkan ekolünün temsilcisi Hırvatistan önünde normal süresi 0-0 biten maçta 118.dakikada 1-0 mağlup duruma düşen Türkiye, 119.dakikada Semih Şentürk'ün attığı golle maçı penaltılara götürmüş, penaltılarda rakibini üstünlük sağlayarak yarı finale adımını atmıştır. Kadrosundaki sakat ve cezalı futbolcuların çokluğuna rağmen yarı final mücadelesinde iyi bir futbol ortaya koyan Türkiye, maçı Almanya'ya 3-2 kaybetmeye engel olamamış, yarı final oynayarak büyük bir başarıya imza atmıştır.